Turquerie ve Temsil Politikası, 1728-1876

Stok Kodu: Q44481

₺285,00 ₺

Güncel fiyat için lütfen satıcının web sitesini ziyaret edin.

Yüksek Puanlı Satıcı

%100 Orijinal

Ücretsiz Kargo

Kapıda Ödeme

En İyi Mağazaya Git

Bu ürün www.ofix.com tarafından Vitrinon.com üzerinde görüntülenmektedir. Vitrinon, kurumsal e-ticaret mağazalarını yapay zeka ile tarayan ve ürün fiyatlarını karşılaştırmalı olarak kullanıcıya sunan bir platformdur. Satış işlemleri ilgili mağaza üzerinden gerçekleşir.

En İyi Fırsatlar

www.ofix.com

₺285,00

Mağazaya Git

Güvenlik Bilgisi

Vitrinon.com, e-ticaret sitelerinin görünürlüğünü artırmayı, tüketicilere kategorize ederek kolaylık sağlamayı ve daha iyi bir arama deneyimi sunmayı amaçlayan bir pazaryeri platformudur.

30 kişi görüntülüyor

Bu Ürünü Satan Diğer Mağazalar

Farklı mağazalardan fiyat karşılaştırması yapın

www.ofix.com Mevcut

Hızlı Teslimat

Güvenli Mağaza

285,00 TL

Mağazaya Git

Alıcı Koruması

Güvenli ödeme yöntemleri

Hızlı ve güvenilir teslimat

Kolay iade ve geri ödeme

7/24 müşteri desteği

Neden Fiyat Karşılaştırmalı?

Farklı mağazalar değişken fiyatlar, kargo ücretleri ve teslimat süreleri sunabilir. Karşılaştırarak ihtiyaçlarınıza en uygun fırsatı bulabilirsiniz.

En iyi fiyatlar

Daha hızlı teslimat

Daha iyi hizmet

Ürün Açıklaması

On sekizinci ve on dokuzuncu yüzyillarda Bati Avrupa’daki Osmanli/Türk esinli mimarinin incelenmesine adanmis ilk kitap boyutundaki bu çalismada Nebahat Avcioglu, kültürel sinirlar meselesinde ayrimlari degil, çesitliligin uyumunu vurguluyor. Egzotizmin sinirlarina indirgenen turquerie'yi, kültürlerarasi bir sanat formu olarak degerlendiriyor. Yazar, bugüne kadar ihmal edilmis resimlere, tasarimlara ve binalara bakarak Bati’nin Osmanli Imparatorlugu ilgisini öztemsil ve milli politika mefhumlarina bagliyor. Turquerie ve Temsil Politikasi, 1728-1876, Avrupalilarin ilham için, ne gibi etkiler altinda, neden Türklere döndügünü arastirirken, bu dönemdeki sanat ve mimarinin kapsamli bir kültürel yorumlamasini sunuyor.Avcioglu, üç özel bina tipini inceliyor: köskler, camiler ve hamamlar. Bunlari da Bati Avrupa’da insa edilen ilk dört basi mamur örneklerinden seçiyor ve bu yapilarla mimari form ve üsluplarin kültürel siyasetini derinlemesine arastiriyor. Yazara göre bu bina tiplerinin özümsenmesi kazara olmadigi gibi sadece Avrupa’nin baska bir kültüre hakimiyetini de göstermez. Özünde diyalektik bir süreçti bu ve hem Bati’da hem de Dogu’da kültürlerötesilesmeye katkida bulunmustu.